28 Temmuz 2015 Salı

Civciv yumurtasındaki hikmet


 

     Amerikalı bir âlim, tavuğu kuluçkaya yatırmadan, yumurtaları tavuğun verdiği hararet derecesinde bulundurmak suretiyle civciv çıkartmaya çalışıyor.
      Yumurtaları civciv makinesine koyduğunda, makinenin yumurtalarının her tarafını ısıttığını, dolayısıyla döndürülmeye lüzum olmadığını kabul ederek döndürmüyor... Ama gereken miktar beklediği halde bir türlü civcivler yumurtadan çıkmıyor.
       Bunun üzerine adam deneyi tekrarlıyor ve tavuğun yaptığını örnek alarak yumurtaları döndürüyor. Zamanı gelince civcivler çıkıyor. Yumurtaların döndürülmesinin ilmî sebebi şöyle izah edilmektedir.
       Civciv yumurtada iken, aldığı gıda maddeleri vücudun aşağı kısımlarında birikmektedir. Hareket etmeden durduğu takdirde bu kısımdaki vücud dokuları ezilmektedir. Bu sebeble, tavuk kuluçkanın ilk günü ve son günü yumurtayı döndürmektedir.
       Bu da gösteriyor ki onun FITRÎ bir ilham sayesinde vücud bulduğunun bir delilidir.

27 Temmuz 2015 Pazartesi

Kargalar



Karga karga gak dedi
Çık şu dala bak dedi
Çıktım baktım o dala
Bu karga ne budala.

     

       Sesini pek beğenmediğimiz ve tekerlemelerde budala deyip kötülediğimiz bu kuş, hayvanlar alemindeki en hayâlı kuştur. Kuş sınıfı içinde en zeki grup olan corvidae familyasına mensuptur. Ağaç kabukları arasındaki böcekleri çıkarmak için ince dalları alet olarak kullanabilirler. Kabuklu yemişleri arabaların altına atıp kırmayı akıl ettiklerini de biliyoruz. Grup halinde yaşayıp, yırtıcı hayvan saldırısına hep birlikte karşı koyarlar. Bir kere tehlike atlattıkları yerden bir daha asla geçmezler.

25 Temmuz 2015 Cumartesi

Kekik ve faydaları

      Türkiye 'nin her yerinde yetişebilen bu rayihalı ot önemli bir şifa kaynağıdır. Öncelikle kramp çözücü, rahatlatıcı, balgam sökücü etkisiyle bilinir. Yağlı yemeklerin kokularını hafifletir. İltihapları giderir. Öksürük ve üst solunum yolları hastalıklarında ilaç olarak kullanılır. Yıkanma suyuna konulan bir miktar kekik vücudu dinlendirir, kemikleri güçlendirir, cilde tazelik ve canlılık verir. Özellikle zayıflık ve güçsüzlük gözlemlenen çocukların kekik suyuyla banyo yapması faydalı olacaktır. Sabahları çay veya kahve yerine içilecek bir bardak kekik suyu dimağı açar, algılama gücünü artırır. Düzenli olarak sabahları alınırsa eşsiz bir kuvvet ve zindelik verir. Zatürre, boğmaca gibi hastalıklara karşı alınabilecek en güzel önlemlerden biri de kaynamış suya atılacak bir avuç kekiktir. Kekik kullanımında dikkat edilecek husus içerdiği eterli yağın uçmaması için kekiği kaynatmadan kullanmaktır. Kaynamış suya atılması kafidir. Daha fazla yarar sağlamak için çorbalar ve kızartmalarda baharat olarak kullanılmalıdır.

23 Temmuz 2015 Perşembe

Damacana da karpuz yetiştiren adam

       Muğla Seydikemer Atlıdere de damacana da yetişen karpuz.                                                  
         

Et haşlamanın püf noktaları

      Etin en sağlıklı tüketilme şekli haşlanmasıdır.
Haşlanılan etin lezzetli olması için önce suyun kaynatılması gerekir.
Soğuk suya konularak haşlanan et lezzetsiz olur.
Haşlama esnasında yüzeye çıkan köpük alınmazsa etin rengi matlaşır, lezzeti bozulur.
      En iyi haşlama boyun kısmından olur.
Etin haşlandığı suya bir soğan ve birkaç karanfil atılması lezzetini arttırır.

22 Temmuz 2015 Çarşamba

Turp gibi olmak


 Önemi ölçüsünde istifade etmediğimiz sebzelerden biri de turptur. Oysa turp, bütün kış hastalıklarına karşı ilaçtır. Halk dilinde " TURP GİBİ OLMAK " deyimi boş yere kullanılamaz. Kırmızısı da siyahı da kışı hastalıksız atlatmak için şarttır. Gerek kökünden gerek yaprağından bol bol istifade etmek gerekir. Turp öncelikle karaciğer dostudur. Karaciğeri temizler, dolayısıyla kanı arındırır. Sarılığa iyi gelir. Akciğerlere de iyi gelir. Astım ve bronşite karşı etkilidir. Turp suyu balla birlikte alınırsa öksürüğü keser. İdrar söktürür, kabızlığı giderir. İçerdiği B vitamini dolayısıyla saçlara iyi gelir, cilde tazelik ve canlılık verir. Damar sertliğine karşı etkilidir. Şeker hastalığında kullanılır. Diş etlerini kuvvetlendirir.

Sağlığımıza Dikkat Edelim




       İyi uyuyun. Uykunun kalitesi süresiyle ilgili değildir, rahat ve vakitli bir uyku bedeni ve zihni dinlendirir. Öfkenizi kontrol edin. Öfke beyne ve kalbe yüktür. Yapmanız gereken işler arasında bir seçim yapın ve size hangisi daha fazla zevk veriyorsa ve hangisi gerekliyse onu yapın. İnsanlarla dertleşin, konuşun ve onların sorunlarını öğrenip yardımcı olun. Başkalarına yardım etmek başarı duygusunu ve kendine saygıyı destekler. Başkalarının dertlerini gördükçe kendi sorunlarınızın ne kadar önemsiz olduğunu anlayabilirsiniz.
       Gülümsemeyi, şakalaşmayı ihmal etmeyin. Vakar çerçevesinde hayatınıza mizah katın. İşlerinizi ve ihtiyaçlarınızı listeleyin. İbadeti eda edip aradan çıkartılacak bir iş olarak görmeyin, ibadetin huzur bulma yolu olduğunu unutmayın. İman eden ve inanan bir insan olarak dünyanın gelip geçici olduğunu, bizden önce nicelerinin de üzülüp sıkılıp yaşadığını ama sonunda dünyayı terkettiğini akıldan çıkarmayarak dünyaya layık olduğundan fazla önem vermeyin.

21 Temmuz 2015 Salı

Karıncalar ve ilginç özellikleri





Tüm böcekler içinde en büyük beyin ağırlığına sahip hayvanlar karıncalardır.
Akciğerleri yoktur.
Mideleri  iki adettir.
Günde yedi saat uyuyan türleri vardır.
Ömürleri 45-60 gün arasındadır,
Dolayısıyla kendileri için çalışmazlar,
Tabiattaki görevlerini yerine getirirler.
Kraliçe karınca yıllarca yaşayabilir.
Koloni nüfusları yüz binleri bulabilir.
Koloni içinde her bir karıncanın görevi vardır.
İşçi bir karınca yiyecek bulduğunda özel bir koku salgılar, yuvanın diğer karıncaları bu kokuyu takip ederler.
Kendi ağırlıklarının yirmi katını taşımaya güçleri yeten bu hayvanlar yeni bir yiyecek buluncaya kadar eski iz üzerinde gidip gelirler.
       Karıncaların en baş düşmanları insanlardır. İnsanlar yaşam alanları içinde bu küçük zararsız hayvanları görmek istemezler, kimyasallar da doğadaki karıncaların yok olmasına sebeb olmaktadır. Oysa kimi araştırmacılar karınca türünün yok olması durumunda yeryüzündeki hayatın en fazla on yıl sürebileceğini düşünmektedirler.


Sirkenin Faydaları, püf noktaları



Sirke elimizin altında durması gereken bir maddedir. Sebze ve meyvelerin sirkeli suda kalması, temizlenmelerini, yaprakları arasındaki mikroorganizmaların dökülmelerini sağlar.
Makinede yıkanan bulaşıkların sirkeli sudan geçirilmesi deterjanın kimyasal etkisini yok eder.
Etlerin daha çabuk haşlanması için bir kaşık sirke eklenebilir.
Mutfak vb. yerler sirkeli su ile silinebilir.
Halıların silindiği suya bir kaşık sirke koymak halılarınıza canlılık verir.
Balık pişirirken ocağın yanına sirke ile ıslatılmış bir bez koyarsanız balık kokusunu çeker.
Sirke kokusunun uyarıcı etkisi zihni canlandırır.
Ateş düşürücü özelliğinden dolayı yüksek ateşli durumlarda sirkeli su ile kompres yapılır.
Çorba ve salataya tat verip iştah açan sirke aynı zamanda geleneksel tıpta kullanılan bir ilaçtır.
Enfeksiyona karşı etkilidir.
Kalp damar sağlığını koruyucu özelliği vardır.
Kolesterolü düşürür.
Kanı akışkan kılar.
Diş sağlığının devamını sağlar.

20 Temmuz 2015 Pazartesi

Hz. Ali (ra) dan özlü bir söz

Hz. Ali (ra) buyuruyor ki: " Alçakça söylenen bir söze karşılık vereyim deme, çünkü o sözün sahibinde onun gibi daha nice düşük seviyeli söz vardır. Senin sözüne yine onlarla cevap verir"

11 Temmuz 2015 Cumartesi

El Yapımı Ağaç Tornası nasıl yapılır


Proje ödevi olarak yapabilirisiniz.

Geri Dönüşüm için OYUNCAK yapmak Nasıl Olur?


Proje ödevi olarak yapabilirisiniz.

Kağıttan GÜL yapmak origami gül yapımı


Proje ödevi olarak yapabilirisiniz.

USB kablolu şarz cihazını OTG Kabloya Dönüştürme / OTG cable


Proje ödevi olarak yapabilirisiniz.

Cam kavanoz dan VAZO yapma !!!Süslü!!!




Proje ödevi olarak yapabilirisiniz.

Gazeteden şapka yapmak, nasıl şapka yapılır?

Su kabağından çalgı aleti yapma ( domuzları kovmak için yapılan bir icat...

Kuş kapanı böyle kurulur, bakalım nasıl yapılıyormuş

kağıttan süs yapma; özel günler için

Kürdan ve silgiden Nasıl robot yapılır?

9 Temmuz 2015 Perşembe

Bazı şeylerin değeri ölçülmez ; SEVGİ gibi mesela




Baba, işten yorgun argın eve geç gelmişti..

Çocuk: Baba, bir şey sorabilir miyim?
Baba: Evet..
Çocuk: Baba bir saatte ne kadar para kazanıyorsun?
Baba: Bu senin işin değil..
Çocuk: Babacığım lütfen, bilmek istiyorum..
Baba: İlle de bilmek istiyorsan 20 milyon..
Çocuk: Peki bana 10 milyon borç verir misin?
Baba: Benim senin saçma oyuncaklarına veya benzeri şeylerine ayıracak param yok. Hadi, derhal odana git ve kapını kapat..

Çocuk sessizce odasına çıkıp kapıyı kapattı.

Adam sinirli sinirli "Bu çocuk nasıl böyle şeylere cesaret eder." diye düşündü. Aradan bir saat geçtikten sonra adam biraz daha sakinleşti ve çocuğa parayı neden istediğini bile sormadığını düşündü, "Belki de gerçekten lazımdı"...

Yukarı çocuğunun odasına çıktı ve kapıyı açtı...

Yatağında olan çocuğa, "Uyuyor musun" diye sordu. Çocuk "Hayır" diye cevap verdi...

"Al bakalım, istediğin 10 milyon. Sana az önce sert davrandığım için üzgünüm. Ama uzun ve yorucu bir gün geçirdim" dedi...

Çocuk sevinçle haykırdı, "Teşekkürler babacığım"... Hemen yastığının altından diğer buruşuk paraları çıkardı. Adamın suratına baktı ve yavaşça paraları saydı.

Bunu gören adam iyice sinirlenerek, "Paran olduğu halde neden benden para istiyorsun? Benim, senin saçma çocuk oyunlarına ayıracak vaktim yok" diye kızdı...

Çocuk "Param vardı ama yeterince yoktu" dedi ve yüzünde mahcup bir gülücükle paraları babasına uzattı; "İşte 20 milyon...''Senin bir saatini alabilir miyim? Yarın 1 saat erken gelebilir misin? Seninle akşam yemeğini beraber yemek istiyorum.'' dedi..

( alıntıdır)

5 Temmuz 2015 Pazar

Ciltleme sanatı ve Cilt bölümleri şeması




Kitap, mecmua ve albümlerin yapraklarını korumak ve dağılmasını önlemek için yapılan kaba cilt (cild) denmektedir. Cilt, Arapça bir kelimedir ve deri anlamına gelir. Eskiden bu sanat ciltlemek, deri ile kaplamak anlamına gelen teclit (teclid) kelimesi ile ifade edilirdi. Bu işi yapan ustaya mücellit (mücellid), teclit işlemi yapılmış kitaplara da mücellet (mücelled) denirdi.

Kaynaklarda en eski cilt örnekleri olarak 4.yüzyıla ait papirüs üzerine yapılan kaplamalar gösterilir. 8-9. yüzyıllarda Mısır'da Koptların, Orta Asya'da Uygurların sanatlı ciltler tasarladıkları anlaşılır. Eski Türklerin tarihine ait çalışmalara ışık tutan meşhur Karahoço kazılarında Mani yazmaları ve cilt parçaları, deri üzerine bıçakla kazınmış geometrik süslemeler şeklindedir.

Türk cilt sanatı Uygurlarla başlamış olup Türkler, kâğıt yapmayı Çinlilerden öğrenmiş ve cilt yapmaya başlamışlardır. Karahoça’da 8. yüzyıla ait olan ilk örneklerin devamına da rastlanmıştır.

İslâm cilt sanatının Mısır ve Tunus'ta bulunan 10-13. yüzyıllar arasındaki ciltlerle başladığı kabul edilmektedir. Bütün İslâm ciltlerinin benzerlikleri dikkat çekicidir. 11. yüzyılda Anadolu'ya hâkim olan Selçuklular iki yüzyıl boyunca sanatlı ciltler meydana getirmişlerdir. Rumî adı verilen Anadolu Selçuklu cilt üslubu Memluklar, İlhanlılar ve Anadolu Beylikleri’nde devam etmiştir. Beyliklerden Osmanlı'ya intikal eden tarz 15. yüzyıl Memluklu ciltleriyle büyük benzerlikler arz etmektedir. Klâsik Osmanlı ciltçiliği Türk ve İslâm cildinin zirvedeki temsilcisi olmuştur.


Klasik Türk cildinde şu kısımlar bulunur:

1-Kitapla ölçüsü aynı olan, kenar çıkıntıları olmayan alt (Sol) ve üst (Sağ) kapaklar

2-Kitabın arka kısmını oluşturan dip yani sırt

3-Kitabın ön kısmını örten alt (Sol) kapağa bağlı mıklep

4-Mıklebi alt (Sol) kapağa bağlayan, mıklebin hareket etmesini sağlayan ve kitabın ağız kısmını koruyan sertap

5- Dikiş ve dikişi sağlamlaştıran şiraze.

(alıntı vardır : turkislamsanatlari.com)

Şu konu da ilginizi çekebilir

http://dikkatli.blogspot.com/2016/03/el-yapm-kitap-ciltleme-kapak-nasl-yaplr.html