Milletlerin hayatında
geleceklerine yön veren önemli olaylar ve önemli şahsiyetler vardır. Genç
nesillerin iyi yetişmesi,geleceğe güvenle bakabilmeleri, ve milli şuuru ayakta
tutabilmek için bunları hatırlamak gerekir.
Ulusal
birliğimizi güçlendiren, ulusal duygularımızı coşturan İstiklal Marşı’mız,
büyük yurt sevgimizi, paylaştığımız ortak değerlerimizi, ortak ülkümüzü anlatan
dizeleriyle Türkiye Cumhuriyeti’nin bağımsızlığının en önemli simgelerindendir.
Büyük
şair Mehmet Akif Ersoy tarafından yazılan İstiklal Marşı, dünyadaki en haklı,
en kutsal savaşlardan birini, sömürgeciliğe karşı verilmiş ilk kurtuluş
savaşını, ulusal haykırışı, direnişi, heyecanı anlatan eşsiz bir yapıttır.
Mehmet Akif, güçlü anlatımıyla seçkin bir eser oluşturmuş, özlü dizeleriyle
ulusumuzun, ülkesine yönelen tehditlere kararlılıkla direneceğini;
bağımsızlığını koşullar ne olursa olsun koruyacağını dünyaya duyurmuştur. Olanaksızlıklar içindeki halkımıza o
zor koşullarda umut, güven ve inanç aşılamıştır. İstiklal Marşı’ndaki yüce duyguların ve eşsiz
anlatımın dayandığı temelleri, Akif’in de içinde olduğu, Milli Mücadele’nin
olağanüstü koşullarında ve hiç kuşkusuz büyük şairin taşıdığı yüksek ruhta,
vatanperverlikte, ulus ve insanlık onuruna düşkünlüğünde, ayrıca sanat gücünde
aramalıdır.
Mehmet
Akif; edebiyatçı, şair, eğitimci, gazeteci, veteriner-hekim olma
özellikleri ile çok yönlü kişiliğine bir de milletvekilliğini eklemiş, böylece
toplumsal verimliliğini ve topluma katkılarını üst düzeye çıkarmış, etkileri
kendi çağını aşarak günümüze ulaşmış bir aydındır. Merhum Akif’i hakkıyla anmak
ona minnet borcunu ödemeyi gerektirir. Bu borcu ise ancak onu okuyarak,
anlayarak onu hissederek ödeyebiliriz.
Onun
özellikle üzerinde durduğu kesim gençliktir.
Mehmet Akif’in ideal genci
Asım’ı tanımak, Asım’ın üzerinden Türk gençlerine seslenişlerini duymak, bugüne
ve yarına örnek gençler kazanmada bize yol gösterecektir. Bir ölçüde Akif, bizi
özeleştiriye yönlendirir ve görevimizi başarma derecemizi sorgulatır. Akif
şöyle der:
“Asım’ın nesli… diyordum
ya…nesilmiş gerçek
İşte çiğnetmedi namusunu, çiğnetmeyecek.
İşte çiğnetmedi namusunu, çiğnetmeyecek.
İstiklal Marşı Şairimiz Mehmet Akif’in, en büyük özelliği, ortaya koyduğu
fikirleriyle, yaşadıklarının birebir örtüşmesi, özü neyse sözünün de o
olmasıdır.
İşte bu özelliğinden dolayıdır ki Akif, kendi
milletine bir yabancı gibi bakmamıştır. Milletinin sorunlarını, kendi sorunları
olarak kabul etmiştir.
Onun kaleme aldığı İstiklal Marşı da,
milletiyle olan bu kutsal bağın en güzel dizeleridir. Bu nedenle İstiklâl
Marşı, bizim umut pınarımızdır,
milletimizin şanlı destanıdır.
Bugün,
Türk İnsanının, İstiklal Marşı’na daha sıkı sarılmasına, daha gür bir sesle
okumasına ihtiyacı vardır.
Konuşmama son verirken
Ulu Önder’imiz Mustafa Kemal Atatürk, aziz şehitlerimiz ve İstiklal Şairimiz
merhum Mehmet Akif’i şükran ve minnetle yad ediyor ve son sözü yine üstadın dizelerine bırakıyorum:
“Allah, bu millete bir daha İstiklal Marşı yazdırmasın.”
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder