11 Mart 2016 Cuma

“Allah, bu millete bir daha İstiklal Marşı yazdırmasın.”




Milletlerin hayatında geleceklerine yön veren önemli olaylar ve önemli şahsiyetler vardır. Genç nesillerin iyi yetişmesi,geleceğe güvenle bakabilmeleri, ve milli şuuru ayakta tutabilmek için bunları hatırlamak gerekir.
Ulusal birliğimizi güçlendiren, ulusal duygularımızı coşturan İstiklal Marşı’mız, büyük yurt sevgimizi, paylaştığımız ortak değerlerimizi, ortak ülkümüzü anlatan dizeleriyle Türkiye Cumhuriyeti’nin bağımsızlığının en önemli simgelerindendir.
Büyük şair Mehmet Akif Ersoy tarafından yazılan İstiklal Marşı, dünyadaki en haklı, en kutsal savaşlardan birini, sömürgeciliğe karşı verilmiş ilk kurtuluş savaşını, ulusal haykırışı, direnişi, heyecanı anlatan eşsiz bir yapıttır. Mehmet Akif, güçlü anlatımıyla seçkin bir eser oluşturmuş, özlü dizeleriyle ulusumuzun, ülkesine yönelen tehditlere kararlılıkla direneceğini; bağımsızlığını koşullar ne olursa olsun koruyacağını dünyaya duyurmuştur. Olanaksızlıklar içindeki halkımıza o zor koşullarda umut, güven ve inanç aşılamıştır.  İstiklal Marşı’ndaki yüce duyguların ve eşsiz anlatımın dayandığı temelleri, Akif’in de içinde olduğu, Milli Mücadele’nin olağanüstü koşullarında ve hiç kuşkusuz büyük şairin taşıdığı yüksek ruhta, vatanperverlikte, ulus ve insanlık onuruna düşkünlüğünde, ayrıca sanat gücünde aramalıdır.
Mehmet Akif;  edebiyatçı, şair, eğitimci, gazeteci, veteriner-hekim olma özellikleri ile çok yönlü kişiliğine bir de milletvekilliğini eklemiş, böylece toplumsal verimliliğini ve topluma katkılarını üst düzeye çıkarmış, etkileri kendi çağını aşarak günümüze ulaşmış bir aydındır. Merhum Akif’i hakkıyla anmak ona minnet borcunu ödemeyi gerektirir. Bu borcu ise ancak onu okuyarak, anlayarak onu hissederek ödeyebiliriz.
Onun özellikle üzerinde durduğu kesim gençliktir.
Mehmet Akif’in ideal genci Asım’ı tanımak, Asım’ın üzerinden Türk gençlerine seslenişlerini duymak, bugüne ve yarına örnek gençler kazanmada bize yol gösterecektir. Bir ölçüde Akif, bizi özeleştiriye yönlendirir ve görevimizi başarma derecemizi sorgulatır. Akif şöyle der:

“Asım’ın nesli… diyordum ya…nesilmiş gerçek
İşte çiğnetmedi namusunu, çiğnetmeyecek.

 İstiklal Marşı Şairimiz Mehmet Akif’in, en büyük özelliği, ortaya koyduğu fikirleriyle, yaşadıklarının birebir örtüşmesi, özü neyse sözünün de o olmasıdır. 
 İşte bu özelliğinden dolayıdır ki Akif, kendi milletine bir yabancı gibi bakmamıştır. Milletinin sorunlarını, kendi sorunları olarak kabul etmiştir.
  Onun kaleme aldığı İstiklal Marşı da, milletiyle olan bu kutsal bağın en güzel dizeleridir. Bu nedenle İstiklâl Marşı, bizim umut  pınarımızdır, milletimizin şanlı destanıdır. 
Bugün, Türk İnsanının, İstiklal Marşı’na daha sıkı sarılmasına, daha gür bir sesle okumasına ihtiyacı vardır.
Konuşmama son verirken Ulu Önder’imiz Mustafa Kemal Atatürk, aziz şehitlerimiz ve İstiklal Şairimiz merhum Mehmet Akif’i şükran ve minnetle yad ediyor ve  son sözü yine üstadın dizelerine bırakıyorum:
       “Allah, bu millete bir daha İstiklal Marşı yazdırmasın.”

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder